İki sıradan mühendis, 13 ay, 90 bin kilometre, 26 ülke, 96 şehir..

İKİ SIRADAN MÜHENDİS, 13 AY, 90 BİN KİLOMETRE, 26 ÜLKE, 96 ŞEHİR..

Özcan Bostancı ve İsmail Özger sıradan bir günün akşamında hayatlarındaki herşeyi geride bırakıp hayallerindeki yolculuğa çıkmaya karar verdiler.

yorumladığı Can Yücel’in dizelerindeki o başka türlü memleketi aramak için yola çıktılar.

Başka türlü bir şey benim istediğim

ne ağaca benzer,ne de buluta

burası gibi değil gideceğim memleket

denizi ayrı deniz,

havası ayrı hava...

Can Yücel’in bu dizilerini birçoğumuz okumuştur. Ya da Yeni Türkü’nün şarkısını dinlemeyenimiz çok azdır. Ama kaçımız o memleketi merak edip peşine düştük? İşte bu hikaye o memleketin peşine düşenlerin, hayallerinin arkasından gidenlerin hikayesi.

Özcan Bostancı ve İsmail Özger’inde okul sıralarındayken her insan gibi iyi bir üniversite okumak, iyi bir işe girmek, düzenli bir hayat kurmak gibi hayalleri vardı. Bu hayalleri gerçekleştirince anladılar ki istedikleri şey bu değil. Can Yücel’inde dediği gibi başka türlü bir şeydi onların istediği. Oturdukları rahat koltuklarda, insanlara “Bakın aslında ben çok özgür ruhlu biriyim” demek özgür olmak için yeterli değildi onlara göre. Sıradan bir günde karar verdiler o başka türlü memleketi aramaya. Öncelikle işlerinden istifa ettiler, rotalarını belirlediler ve hazırlıklara başladılar. Sağlıkla ilgili gerekli işlemleri hallettiler,pasaport ve vize işlemleri tamamlandı ve kendilerine içine ihtiyaçları olacak eşyaları koydukları bir çanta hazırladılar. Tabii ki bu arada yolculuklarının olmazsa olmazı olan bir fotoğraf makinesi edindiler ve temel fotoğrafçılık eğitimleri aldılar. Tüm hazırlıkları hallettikten sonra “başka türlü bir şey” adını verdikleri uzun soluklu maceralarına atıldılar. 13 ay boyunca yaklaşık 90 bin kilometre katettiler. 28150 kare fotoğraf çektiler. Şili’den Endonezya’ya, Japonya’dan Rusya’ya tam 26 ülkenin 96 şehrini adımladılar. Yüzlerce insanla tanışıp bambaşka yaşamları keşfettiler. Farklı zeminlerde uyudular, yıldızları farklı açılardan izlediler. Başlarına gelen talihsizlikler de anılarının sayfalarına eklendi. Çantalarını, pasaportlarını çaldırdılar. Makinelerini kaybettiler ve Tayland’da yeni bir fotoğraf makinesi, arkadaşlarının onlara anlamlı bir hediyesi oldu. Okyanuslarda dev kaplumbağalar ve köpekbalıklarıyla yüzdüler. 13 ay sonra döndüklerinde pek çok şey değişmişti ve en çok değişen kendileriydi. Özcan Bostancı yol boyunca yaşadıkları maceraları  ve deneyimleri “Başka Türlü Bir Şey Bir Hayalin Peşinde” adlı kitabında kaleme aldı. Üslup ve içerik yönünden diğer gezi yazılarından farklı olan kitapta yolculukları boyunca çektikleri fotoğrafları da görme şansı yakalıyoruz. Bir türlü cesaret edemediğimiz hayallerimizi gerçekleştiren bu iki adamın hikayesini okurken hiçbir hayalin imkansız olmadığını görebiliyoruz. Sadece biriktirdikleri parayla sıkıcı hayatlarından kaçıp dünyayı turlayan bu iki genç halen başka türlü bir şeyi aramaya devam ediyorlar. Fakat bu kez yolculuklarına yeni yol arkadaşlarını da dahil ediyorlar. Yaptıkları gezinin formatında geziler düzenliyorlar ve herkes başvurabiliyor. Ayrıca sizin böyle bir gezi planınız varsa yol arkadaşı bulmanıza da yardımcı oluyorlar. Eğer böyle bir hayaliniz varsa “www.baskatürlübirsey.com” sayfasından gerekli bilgileri edinebiliriniz. 


Özel Haber: Merve Kılıç

Yorum Gönder

Yorumlar